Tiroid bezinin infeksiyöz veya inflamatuar enflemasyonuna Tiroidit denir. Tiroiditler;
olarak sınıflandırılır.
Akut (Süpüratif / İltahaplı) Tiroidit etiyolojisinde, streptokoklar ve anaerob bakteriler sıklıkla rol oynar.
Akut tiroidit özellikle çocuklarda, sık üst solunum yolu enfeksiyonu (ÜSYE) ve sık otit (kulak iltahabı) geçirenlerde gözlenebilir.
Tiroid dokusu, yüksek kan ve lenfatik akımı, yüksek iyot içeriği ve fibröz kapsülü nedeniyle normalde bakteriyel enfeksiyonlara doğal olarak dirençlidir. Bununla beraber, kan yoluyla veya lenfatik yolla, direkt olarak, travma veya bağışıklığı baskılı hastalarda tiroid enfeksiyonları gelişebilir.
Kan tetkikleri, görüntüleme ince iğne biyopsisi (İİAB) ve kültür yapılabilir.
Tedavide saptanan mikroorganizmaya uygun antibiyotik tedavisi, apse varlığında ise boşaltılması uygun yaklaşımdır. Apse drenajına (boşaltılmasına) ve uygun antibiyotiğe rağmen düzelmeyen akut tiroidit olgularında tiroid bezinin alınması, yani tiroid cerrahisi gerekebilir. Asıl tedavi etiyolojik nedeni (hastalığı ortaya çıkaran nedeni) ortadan kaldırmaktır.
olarak ikiye ayrılabilir.
Ağrılı Subakut Tiroidit nedeni, kesin değildir. Viral etkenler (virüs vbleri) ve genetik yatkınlık neden olabilir.
Ağrılı subakut tiroidit klinikte daha çok 30-40 yaş civarı kadınlarda görülür.
Boyunda tiroid bezi bölgesinde başlayan ani ağrı sıklıkla görülür. Tiroid bezi muayenede; büyümüş, ağrılı ve kısmen sert yapıdadır.
Tedavi genellikle belirtilere göredir. Bulunduğu faza göre ilaç tedavisi düzenlenir.
Subakut tiroiditler ağrısız da olabilir.
Görülme sıklığı 30 -60 yaş arası kadınlarda daha fazladır.
Tiroid bezi hafifçe büyümüş ve kısmen sertleşmiş olabilir. Ağrılı tiroidite benzer klinik seyir gösterebilir.
Tedavi de bulunduğu evreye göre uygun ilaç tedavisi uygulanabilir.
Hashimato tiroiditi veya lenfositik tiroidit olarak da adlandırılırlar.
Tiroidin en sık görülen inflamatuvar hastağıdır.
Sıklıkla otoimmündür (vücut kendi dokularına karşı antikor oluşturur).
İyot içeren ilaç alımı, kalıtımsal veya ailesel kaynaklı da olabilir.
Kadınlarda erkeklerden 10-20 kat daha fazla görülür.
Sıklıkla 30-50 yaş arasında ortaya çıkar.
Hashimato tiroiditi Klinikte; boyunda ağrısız guatr ile görülebilir.
Hastaların %5’inde hipertiroidi (hormonların fazla olduğu zehirli durum) hastalığın başlangıcında görülürken, %20 hasta hipotiroidi (hormonların düşük olması) ile seyreder.
Kan tetkikleri ve tiroid antikor düzeyleri ile tanı konur.
Kronik tiroiditlerde ve Hashimato tiroiditinde şüpheli görünümlü nodül varlığında ince iğne biyopsisi (İİAB) yapılmalıdır. Patolojide çıkan sonuca göre hastalara tiroid cerrahisi uygulanması gerekebilir.
Klinik olarak hipotiroid (az tiroit hormonu üreten) hastada tiroidhormon tedavisi yapılmalıdır.
Kronik tiroiditlerde cerrahi nadiren gerekir.
cerrahiye neden oluşturabilir.
Riedel tiroidtinin etiyolojisi yani neden olduğu bilinmemektedir. Bu konuda pekçok terori vardır.
Riedel tiroiditi hastası, otoimmün (vücut kendi dokularına karşı antikor oluşturur) veya primer fibrotik bir sendromun parçası olabilir. Bu nedenle invaziv fibröz tiroidit de denmektedir.
Görülme sıklığı 30-60 yaş arası kadınlarda daha fazladır.
Klinikte hastalar, sert, boyunda ağrısız kitle ile başvurabilirler.
Oluşan aşırı bağ dokusu artışı nedeniyle, ses kısıklığı, nefes darlığı, boğulma hissi, yutma güçlüğü gibi semptomlar olabilir. Fizik muayenede etraf dokulara yapışık, aşırı sert tiroid dokusu ele gelir.
Tanı açık tiroid biyopsisi ile konur.
Cerrahi doku tanısı koymak için ve trakeanın (soluk borusunun) önünü açarak basıyı azaltmak, hastanın soluk almasını rahatlatmak için uygulanabilir.
Cerrahisi oldukça zor ve komplikasyon riski yüksektir. Bulunduğu duruma ve belirtilerine göre çeşitli ilaç tedavileri uygulanabilir.